Bitcoin gibi dünya da pek iyi bir noktaya ilerlemiyor. 2021 yılında ekonomilerde çizilen yalancı tabloların faturası 2022 yılında ödenmeye başlandı.
Tüm Dünya artan enflasyonla mücadele ederken, enerji krizi kapıda bekliyor. Ülkelerin doğalgaz rezervlerinin alarm vermeye başladığını ve tüm enerji fiyatlarında ciddi bir artış yaşandığını görüyoruz.
Ülkeler enflasyonla mücadele için para politikası araçlarından faiz silahını kullanmaya başlasa da bunun enerji krizi ve diğer ekonomik tehditler üzerinde ne kadar etkili olacağı hala tartışmalı.
Bugün İngiltere yeniden faiz artırımına gitti. İngiltere’de 2004’ten bu yana ilk kez arka arkaya faiz artırıldığını gördük.
ABD, Mart’ta faiz artıracak.
Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim hızla tırmanıyor. Geçtiğimiz günlerde ABD Rusya’nın Ukrayna’yı her an işgal edebileceğini belirtti.
Tüm bu küresel olumsuzluklar içerisinde piyasaların pembe gözlüklerini takarak, polyannacılık oynamasını beklemek doğru olmayacaktır.
Bu kadar fazla risk ve tehdidin bir arada bulunduğu bir ortamda piyasaların neden düştüğünü veya yükselmekte zorlandığını sorgulamak da çok mantıklı olmayacaktır.
Küçük yatırımcılar da ara ara gelen rahatlama yükselişlerini değerlendirerek risklerini hafifletme yolunu seçebilirler.
Yukarıdaki riskler piyasaların sürekli düşeceği ve ya düşmeye devam edeceği anlamına gelmez. Piyasalar her zaman beklenmeye göre hareket eder. Bu noktada yatırımcıya düşen görev riskini yönetmektir.
Bu kriz ortamında Bitcoin’in yeni bir hikaye yazamadığını ve küresel piyasalarla birlikte hareket ettiğini gözlemliyoruz. Enflasyon hikayesinin de şimdilik pek bir pozitif katkısı olmadı.
Bu nedenle Bitcoin’in bu cendereden çıkması için yeni bir hikayeye ihtiyacı olacak. Bu hikayenin şimdilik yazılamadığını görüyoruz.
Yorumlar kapalı.