Kripto piyasası, Ekim ayındaki sert dalgalanmaların ardından Kasım ayının ilk yarısına belirsizlik ve zayıf hareketlerle giriş yaptı. ABD’de federal bütçe görüşmelerinin çıkmaza girmesiyle hükümetin kapanma ihtimali gündeme gelirken, makroekonomik veri akışının sekteye uğraması piyasaları tedirgin etti. Bu karmaşık ortamda kripto varlıklar değer kaybederken, bazı analistler ise yakın dönem için umut verici sinyaller olduğuna dikkat çekiyor.
“Bitcoin döngüsü bozulmadı” — Analist Egrag
Kripto analisti Egrag, Bitcoin’in geçmiş boğa döngülerini inceleyerek, her yeni halving (yarılanma) sürecinde yükseliş döngülerinin giderek uzadığını belirtti. Analiste göre bu model 2011’den bu yana tutarlılığını koruyor:
- 2011 döngüsü: 742 gün
- 2017 döngüsü: 1.064 gün
- Mevcut döngü: 1.078 günü geride bıraktı
Egrag, döngülerin ortalama 160 gün daha uzaması durumunda yeni zirvenin 2026 Mart ayı civarında görülebileceğini ifade etti. Analiste göre bu durum, Bitcoin’in her geçen yıl daha olgun ve istikrarlı bir piyasa yapısına kavuşmasının doğal sonucu.
“En sert yükseliş henüz gelmedi”
Egrag’a göre Bitcoin, 2022 sonundan bu yana önemli ölçüde toparlanmış olsa da henüz boğa piyasasının en dik ve hızlı yükseliş aşamasına girmiş değil. Analist, geçmiş döngülerdeki uzun konsolidasyon dönemlerinin ardından sert rallilerin geldiğini hatırlatıyor.
“Fırtına öncesi sessizlik olabilir”
Bir başka analiz ise CryptoQuant analisti MorenoDV’den geldi. MorenoDV, piyasadaki durgunluğun aslında yaklaşan güçlü bir hareketin habercisi olabileceğini savunuyor. Analiste göre Stablecoin Supply Ratio (SSR) — Bitcoin piyasa değeri ile stablecoin arzı arasındaki oran — yeniden tarihsel dip seviyelerine geriledi.
SSR’ın düşmesi genellikle piyasaya yeni likidite akışı için alan açıldığına işaret ediyor. Bu da geçmişte büyük yükselişlerin gerçekleştiği dönemlerin ortak sinyali olarak biliniyor.
Sonuç: Sessizlik, büyük bir hareketin habercisi mi?
Bitcoin kısa vadede belirsizlik içinde yatay seyrini sürdürse de geçmiş döngüler, uzun süren konsolidasyon dönemlerinin çoğu zaman sert yükselişlerle sonuçlandığını gösteriyor. Analistler bu nedenle mevcut durumu, “fırtına öncesi sessizlik” olarak yorumluyor.





