Özellikle 2021 yılının ilk yarısında attığı tweet’ler ve katıldığı programlardaki açıklamalarıyla damga vuran Elon Musk, ünlü podcast programcısı Lex Fridman’a konuk oldu. Önemli konulara değinen Musk, Dogecoin’den Bitcoin‘e ve paranın önemine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Sözlerine “SpaceX ile Mars’a en iyi ihtimalle 5, en kötü ihtimalle ise 10 sene içinde bir insan götüreceğiz.” diyerek başlayan Elon Musk’ın podcast’te kripto paralarla ilgili söyledikleri ise şu şekilde:
Akıllı kontratları çok fazla anlamıyorum. Benim aslında burada olmasını istediğim, açık bir dil… Anlaşmanın kısa ve anlaşılabilir olması. Çeşitli şeyler, hatalar meydana gelirse sonuçları ne olur? Bunlar önemli. İşle ilgili konularda bence önemli olanlar bunlar.
Mars’ın parası, dünyadan bağımsız olmalı
Bence Mars’ta bir koloni oluşturacaksak onun farklı bir para birimi olmalı. Çünkü ışık hızıyla senkronize olamazsınız. Dolayısıyla dünyadan bağımsız olmalı. Çünkü Mars ışık hızıyla gidilirse 4 dakika uzaklıkta dünyaya… En uzak noktası da yaklaşık 20 dakika. Eğer bir dakikalık blok zinciri oluyorsa ve ışık hızıyla 20 dakikada oraya ulaşabiliyorsan, burada senkronize olamazsın. Mars’ta bir kripto para olur mu bilmem ama orada lokal olarak kullanılabilecek bir şey olmalı. Mars’ın geleceğine Mars’ta yaşayacak olanlar karar vermeli.
“Bankalar hala eski sistemi kullanıyor”
Bence kripto paralar, para adı verilen veritabanındaki hatalara yönelen ilginç bir yaklaşım. PayPal’daki çalışmalarımız sayesinde, günden güne pratik temelde paranın ne olduğu konusunda ciddi bir bilgiye sahip olduğumu düşünüyorum. Şu anda pratik kullanım amaçları için para sistemi eski tarz COBOL programlama dili sisteminde gidiyor. 2021 yılındayız ve hala bankalar büyük bilgisayarlar satın alıyorlar, hala eski COBOL kodunu çalıştırıyorlar.
“Devlet istediği zaman para üretiyor”
FED ise muhtemelen bankalardan bile eski bir sistem kullanıyor. Aslında burada sorun, devletin parayla ilgili veritabanında değişiklik yapma şansı olması… İstedikleri zaman para üretebiliyorlar. Bu da bazı hataların oluşmasına sebep oluyor. Kripto paralar da, para arzını artırıp, tehlikeli bir vergi formuna sokmasıyla üretilen hataları düzeltme denemesi diye düşünüyorum.
“Bir adada tek başınıza aç kalsanız trilyonlarca dolar sizi doyurmaz”
Ben parayı bir bilgi olarak görüyorum. İnsanlar parayı bir güç olarak görüyor. Bence öyle değil. Para bilgidir. Paranın kendi içinde bir gücü yoktur. Fizik kurallarını bazen limitli şeyler üzerinde uygulamak yardımcı oluyor. Bir tropik adada trilyonlarca dolarınız olduğunu düşünün. Bu hiçbir işe yaramaz. Çünkü kaynak toplayamazsınız. Para, kaynak toplamak için bir veritabanıdır. Ama orada sizden başka toplayacak kaynak yoktur. Dolayısıyla para da kullanışsızdır. Eğer böyle bir adadaysanız, dünyadaki tüm Bitcoin’ler de sizin açlığınızı dindirmeyecektir.
“Bitcoin günlük kullanım olarak kullanışlı değil”
Bitcoin’in şu anki halinde, işlem hacminin fazlaca sınırlı olmasıyla ilgili temel bir sorun söz konusu. Tamamen onaylanmış bir işlem için bekleme süresi çok uzun. Sizin bekleyebileceğinizden çok daha uzun. İşlem hacmi ya da gecikme süresi tarafından bakınca bu iyi bir şey değil. Dolayısıyla para veritabanı sorununu çözmeye yardımcı olabilir. Varlık değerinin korunması ya da göreceli olarak yükümlülüklerin muhasabeleştirilmesi konusunda işe yarayabilir ama günlük kullanım anlamında, bir para birimi olarak kullanışlı değil.
“Bunu en iyi yapabilen Dogecoin”
Diyelim ki bir ekonomi yönetiyorsunuz ve ürünler ile hizmetler arasında etkin değer oranları belirlemeniz gerekiyor. Devasa sayıda ürün ve hizmetler söz konusu ve bu yüzden siz sadece takas yapamazsınız. Bu aşırı derecede zor yönetilen bir durum olur. Dolayısıyla mal ile hizmet arasında size bir değişim oranı sağlayacak bir şeye ihtiyacınız var. Sizin sorumluluklarınız arasında zamanla değişim yapabilmenizi sağlayacak bir şey olmalı. Varlık ve borç arasındaki değişimi sağlayabilmeli. Peki bunu en iyi yapabilen nedir? Bir şaka olarak ortaya atılmış olsa da, Bitcoin’den daha yüksek işlem hacmi kapasitesi olması sebebiyle ben Dogecoin’e destek verdim. Biliyorsunuz, Dogecoin’deki işlem ücretleri de çok düşük. Şu anda Bitcoin’de bir işlem yapmak isterseniz, çok yüksek bir ücret ödersiniz. Dolayısıyla onu birçok şey için etkin bir şekilde kullanamazsınız. Yüksek hacme de ölçeklenemez.
“Bitcoin bugün için yetersiz”
2008 civarında Bitcoin başlatıldığı zaman, internet bağlantıları bugün olduğundan çok daha kötüydü. Uzun senkronizasyon zamanı ya da küçük blok boyutu o dönem için mantıklıydı. Ancak 2021’e ya da önümüzdeki on seneye bakınca bu komik derecede yetersiz.
“Dogecoin gördüğüm diğer paralardan daha iyi”
Bence, paranın arzında da doğrusal bir artış olabilmesi de önemlidir. Eğer bir para fazlasıyla deflasyonist ise, ya da onun değeri zamanla artacak olursa, onu harcama konusunda isteksizlik oluşacaktır. Çünkü arzın kıtlığı zamanla daha da değerlenecek ve insanlar harcamak yerine onu tutmayı tercih edeceklerdir. ‘Şimdi harcarsam daha sonra pişman olacağım’ diye düşüneceklerdir. Ancak paranın arzındaki sulandırma, onun harcanmasını da teşvik edecektir. Dogecoin’in de her sene rastgele artan bir coin sayısı ya da enflasyonu var ancak bu da sabit bir yüzdeye sahip. Zamanla bu enflasyonun oranı da azalıyor. Ben ‘bir para için olması gereken ideal sistemdir’ demiyorum ama temel olarak benim gördüğüm diğer şeylerden daha iyi diyebilirim.
“Satoshi kim bilmiyorum ama tüm bu fikirlerin sorumlusu Nick Szabo”
(Sorulan soru üzerine) “Hayır ben Satoshi değilim. Olsaydım söylerdim. Bitcoin’in başlangıcından önce fikirlerin gelişimine bakabilirsiniz. Ve bu fikirleri kimlerin yazdığına da bakabilirsiniz. Bitcoin’i kim yarattı bilmiyorum ama fikirlerin gelişimi aslında çok açık. Bence bu fikirlerin gelişiminin en büyük sorumlusu Nick Szabo’dur. Diğerlerinden daha fazladır onun sorumluluğu… O da Satoshi olmadığını söyledi ancak bu fikirlerin arkasında onun olduğu da görülüyor.
Yorumlar kapalı.