Kripto Yol Ayrımında: Menkul Kıymet vs Emtia
Kripto Yol Ayrımında: Menkul Kıymet vs Emtia

Kripto Yol Ayrımında: Menkul Kıymet vs Emtia

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bitcoin ve Ethereum üzerinde dönen menkul kıymet veya emtia tartışmaları, kripto endüstrisini yeni bir yol ayrımına sürüklüyor.

Kripto paralar, Bitcoin devriminin yarattığı popülarite ile çeşitli boğa koşuları yaşadılar. Yıllar önce Satoshi Nakamoto tarafından ortaya çıkarılan Bitcoin, yeni bir dijital çağın temellerini attı. Kripto paraların lideri, beraberinde yeni ve güçlü projeleri de getirdi. Bunlardan birisi, ikinci en büyük kripto para olan Ethereum oldu. Blockchain teknolojisi ve beraberinde gelen kripto paralar, milyon dolarlık hacimden milyarlarca dolarlık hacme ulaştı. Elbette bunda küresel ekonominin de etkileri bulunuyor. Enflasyon, krizler, küresel problemler gibi etmenler kripto paraların benimsenmesine yardımcı oldu. Önce, Bitcoin ve ardıçlarının birer balon olduğu ortaya sürüldü. İnsanlara göre bu, patlayacak ve 2008 krizinin aynısını yaşatacaktı. Ancak öyle olmadı ve kripto endüstrisi varlığını güçlendirdi. Sonraki aşama, ülkelerin kripto paraları yasaklayacağı yönündeydi. Ancak kripto endüstrisi, teknolojisiyle birlikte ülkelerin kabul etmesi gereken bir mecra haline geldi. Kripto piyasası, her yatırım piyasasında olduğu gibi ayı trendleriyle mücadele etti. Ancak tüm bu ayı trendleri, kripto endüstrisini karalamanın da önünü açtı. Son zamanların yeni tartışması, Bitcoin ve Ethereum üzerinde dönen menkul kıymet veya emtia konusu oldu.

Emtia Menkul Kiymet

Küresel Ekonomi; Bitcoin ve Ethereum için Menkul Kıymet ve Emtia Ayrımında

Kripto endüstrisinin liderleri Bitcoin ve Ethereum, birçok küresel ekonomi aktörleri tarafından ele alındı. Aktörler, menkul kıymet ve emtia tartışmalarını körükledi.

Birçok yatırım ve yönetim uzmanı Bitcoin‘i emtia olarak değerlendirdi. Küresel ekonomide ticari faaliyetlerin tümüne verilen tabir olan emtia, altın ve gümüş gibi yatırım ürünlerini de kapsıyor. Uzmanlar Bitcoin‘i, bu ticari faaliyetler arasında görüyor ve bir ticari mal olarak kabul ediyor.

Altın dışında, pirinç veya buğday gibi tarım ürünleri de emtia statüsünde değerlendiriliyor. Bitcoin‘in, menkul kıymet olamayacağı da kesinlik kazandı. Çünkü Bitcoin, PoS mekanizmasını kullanmıyor. Daha ziyade, altın gibi bir üretim ve kullanım ürünü olarak görülüyor. Ayrıca bir kesim, Bitcoin için dijital altın tanımı yapmaktan kaçınmıyor. Tartışmaları körükleyen de Ethereum oldu. PoW mekanizmasından çıkarak PoS‘a geçen Ethereum, SEC‘in dikkatini çekti.

Ancak diğer tarafta, Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu’nun (CFTC) yaptığı hamle de gündem oldu. CFTC, FTX eski CEO’su SBF hakkındaki iddianamesinde Bitcoin, Ethereum ve Tether‘i emtia olarak ifade etti. SEC Başkanı Gary Gensler‘in, PoS kullanan kripto para birimlerinin menkul kıymet olma ihtimalini belirtmesi ayrı bir tartışmaya yol açtı.

Kripto endüstrisindeki emtia ve menkul kıymet tartışmaları uzun süredir devam ediyor. Yıllar boyunca süren bu kargaşa, son zamanlarda ciddi boyutlara gelmiş durumda. Bitcoin yatırımcısı Michael Saylor, Ethereum‘un bir menkul kıymet olduğunu ve Bitcoin‘in emtia olduğunu ısrarla savundu.

Sektörün güçlü isimleri bu tartışmaları yapa dursun, biz bu yol ayrımının sonuçlarına değinelim.

Ethereum Menkul Kıymet, Bitcoin Emtia Olursa Neler Olabilir?

Kripto endüstrisinin en önemli yol ayrımlarından birisiyle karşı karşıyayız. Regülasyonlar, sağlam bir şekilde geleceğinin sinyalini veriyor. Özellikle son FTX olayı, düzenleme ve denetleme ihtiyacını hiç olmadığı kadar ortaya çıkardı.

Regülasyonların gelmesiyle birlikte kripto endüstrisinde yeni bir dönem başlayacak. Ancak regülasyonlar, bir gözetmeni de beraberinde getirecek. Emtia ürünlerini denetleyen CFTC ve menkul kıymet ürünlerini denetleyen SEC, kripto endüstrisine de el atacak gibi görünüyor. Elbette bunun kararını ABD veremeyecek. Küresele yayılmış olan kripto sektörü, ortak bir regülasyon ve denetleyici oluşturulmasına neden olabilir.

SEC ve CFTCCFTC ve SEC

Merkeziyetsizlik ve gizlilik ilkeleriyle popülerlik kazanan kripto paralar, belki de bundan sonra bir denetleyicinin gölgesinde hareket edecek. Kripto yatırımcılarının çoğu bu durumu bekliyor ve istiyor. Sebebi ise tamamen aynı: Güvenilir bir mecra olmalı!

Bitcoin‘in bir menkul kıymet olamayacağını ve emtia olarak değerlendirileceğini belirtmiştik. Bunun nedenleri arasında, Bitcoin‘in bir getiri kaynağından çok daha fazlasını sağlayabiliyor olması yer alıyor. SEC tarafından bu konuyla ilgili de bir açıklama gelmişti. SEC Başkanı Gensler, Bitcoin hariç tüm kripto paraları son derece spekülatif varlıklar olarak tanımladı. Gensler, içlerinden sadece Bitcoin‘in emtia olarak değerlendirilebileceğini belirtti.

Gensler‘in yaptığı kıyaslama da dikkat çekti. Gensler, insanların kripto paralara yatırım yapma şeklini menkul kıymetlere yatırım yapan insanlara benzetti. İki tarafın da bir getiri umuduyla işlem aldığını düşündü.

Ethereum’un bir menkul kıymet olması, kripto endüstrisini de sarsacaktır. Çünkü birçok kripto projesi, Ethereum ağında hizmet veriyor. SEC denetimi altına girme ihtimali olacağı için, diğer kripto paraların da çöküşüne zemin hazırlayabilir. Bu durumda Ethereum, tıpkı bir devlet tahvilleri gibi sıkı gözetim altında işlem görecektir. Olası kripto yanlışları, projenin belki de sonunu getirebilir. Ancak diğer taraftan baktığınızda, Ethereum makine gibi çalışan bir ağ yapısına sahip. Böyle bir projenin menkul kıymet olması, trilyonlarca dolarlık yatırımı çekebilir. Çünkü yatırımcılar, tamamen SEC ve benzeri regülatörün himayesi altındaki kripto projesine daha çok güvenecektir. Belki de Bitcoin‘in tarihe karışıp, Ethereum‘un lider kripto para birimi olacağı senaryosu buradan geliyordur. Elbette bu durum, Ethereum‘un merkezileştirilmesi anlamına da geliyor. Kripto endüstrisinin geleneksel düşüncesine ters bir durum söz konusu olabilir.

Diğer taraftan, Bitcoin‘in emtia olduğu ve menkul kıymet olamayacağı SEC‘in de kabul ettiği bir durum oldu. Olası bir resmi emtia statüsü, Bitcoin‘in dijital altın olma sürecini hızlandırabilir. Bu durumda ülkeler, altın rezervlerinin yanı sıra Bitcoin rezervlerine de başvurabilir. El Salvador örneğini, genel dünya düzeninde düşünebiliriz. Olası bir emtia statüsünde, Bitcoin‘in denetimini CFTC veya benzeri bir kuruluş gerçekleştirecektir. Bu durum da trilyonlarca dolarlık yatırım dünyasının iştahını açacaktır. Çünkü büyük yatırımcılar, dijital altının regüle edilmiş haline yoğun ilgi gösterir.

İş Yatırım Uluslararası Sermaye Piyasaları Direktörü Şant Manukyan, kripto endüstrisinde menkul kıymet statüsünün yansımasını değerlendirdi. Manukyan, kripto piyasasının menkul kıymet olması halinde ABD‘de talep ve işlem hacminin düşeceğini aktardı. Ancak Manukyan’a göre, diğer ülkelerde de durum değişmeyecek ve belki de likidite artışına neden olacak.

Manukyan, kripto para borsalarının da aracı kurum statüsü almak zorunda kalacağının altını çizdi. Son FTX olaylarına bakılırsa, kripto para borsalarının denetleyicilerden aracı kurum statüsü alması mantıklı olabilir. Bu durum daha güvenilir bir piyasa koşulu sağlayacaktır.

Ayrıca Manukyan, ICO kripto projelerinin de SEC denetimine gireceğini aktardı. Böylelikle kripto projeleri, sağlam değilse piyasaya çıkış yapamayacak.

Konuyla ilgili Şant Manukyan‘ın görüşlerini aldık.

İş Yatırım Uluslararası Sermaye Piyasaları Direktörü Şant Manukyan, menkul kıymet ve emtia tartışmalarıyla ilgili görüşlerini paylaştı. Manukyan, SEC‘in kullandığı ölçütün Howey Testi olduğundan bahsetti. Bu test ile birlikte, dört maddenin dördünü de geçen varlıklar menkul kıymet olarak kabul ediliyor. Nedir bu Howey Testi ve dört madde?

• Para karşılığında mı elde edilebildi?
• Yatırım bir şirkete/girişime mi yapıldı?
• Yatırımdan kar elde edilmesi mi umuluyor?
• Kar bir üçüncü taraf veya müteşebbisin çabaları kaynaklı mı?

Sant Manukyan

Bu dört madde, genel olarak incelendiğinde menkul kıymetlerin daha çok kazanç temelli olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca Manukyan, menkul kıymet ve emtia olayına en iyi emsalin Ripple olacağını belirtti. SEC ile Ripple arasında geçen davanın konusu da menkul kıymet şeklinde. Bu davada SEC, Ripple‘ın bir menkul kıymet olduğunu savunuyor. Ancak, Ripple tarafı buna karşı çıkıyor. Bu davanın sonucu, genel kripto endüstrisinin regüle edilmesinde önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.

Diğer taraftan Manukyan, SEC Başkanı Gensler‘in yaptığı açıklamalara da değindi. Manukyan‘a göre, Gensler‘in PoS kullanan kripto projelerinin Howey‘den geçme ihtimali olduğunu söylemesi tartışmaları tetikledi. Bunun ana nedeni ise PoS katılımcılarının kazanç elde etmek amacı ile para yatırmaları. Lido ve diğer borsalarının bu tarzdaki çalışmaları öne çıkıyor. Bu durum Howey‘nin bir ve üçüncü maddeleriyle uyumlu oluyor.

Yatırım Uzmanı Şant Manukyan, Ethereum‘un bir menkul kıymet olamayacağını düşünüyor. Bunun nedeni olarak da Howey’in ikinci ve dördüncü maddelerine uymadığını gösteriyor.

Kripto Bir Karar Aşamasında

Kripto karar asamasinda

Tüm bu tartışmaların ve gerçeklerin ortasında, kripto paraların bir karar aşamasında olduğunu söylememiz doğru olacaktır.

Bitcoin‘in emtia ve Ethereum‘un menkul kıymet olarak değerlendirilmesi yeni bir dönemi başlatacaktır. Bunun sonucunda, kripto endüstrisindeki birçok proje tarihin tozlu sayfalarına karışacak. Bunun en önemli sebebi, regülasyonların sıkı bir denetim sağlayacak olmasıdır. 4 dakika içinde kripto para çıkarılabilen bu dönemde, denetlenemeyen tüm kripto projelerine yasaklamalar getirilebilir.

Bu yatırımcılar açısından daha güvenilir ve daha sağlam bir piyasa koşulları anlamı taşıyor. Böylelikle kripto yatırımcıları, regülasyonlardan sağlam bir şekilde geçmiş projelere yönelebilir. Ancak risk severler, olası kötü senaryolara karşı hazırlıklı olmalı.

Karar kısa sürede gelmeyecektir. CFTC ve SEC, sık sık bu konu hakkında görüşlerini paylaşıyor. Son FTX olayının mahkeme süreci de devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda, sağlam bir regülasyonun gelmesi söz konusu olabilir. Ancak piyasa koşullarına bakılırsa, Bitcoin ve Ethereum farklı yollara gidecek gibi görünüyor. Emtia ve menkul kıymet dışında farklı bir yol daha çizilebilir. Bunu mahkeme sonuçları ve ülke tutumları belirleyecek.

Ancak bakıldığı zaman, herhangi bir denetim ve düzenleme olmadan kripto piyasasının adım atması mümkün görünmüyor. Çünkü denetimsiz ortamda, her dönemde bir FTX ve bir Terra olayı yaşanabilir. Son Binance iddiaları bile yatırımcıları tedirgin etmeye yetti.

Haber Kaynak: www.coinkolik.com

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

CryptoTurkey ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!