Vay Anam Vay, Neler Dönmüş Satoshi ya? serimizin otuz yedinci yazısındayız. Bu hafta kripto para piyasası için özellikle metaverse ve ‘köpek’ temalı tokenlar bakımından hareketli geçti.
Bu haftanın yazısında MicroStrategy’nin finansal raporundan, ABD’deki regülasyonlardan, Binance ile tahkim sürecinden, Türkiye’deki operasyondan, Güney Kore’deki kurumsal hareketlilikten ve Facebook ifşacısından bahsedilecek.
MicroStrategy bitcoin rezervini büyütmeyi sürdürebilir
Yazılım şirketi MicroStrategy, üçüncü çeyrek faaliyet raporunu açıklarken çeyrek boyunca neredeyse 9.000 tane bitcoin satın aldığını duyurdu.
Halka açık şirketler arasında BTC rezervi en kabarık isim olan MicroStrategy günümüzde 114.042 tane bitcoin tutuyor.
MicroStrategy’nin sahip olduğu BTC’lerin yazım anındaki değeri yaklaşık 7 milyar dolar düzeyindeyken, şirketin kendisinin de yaklaşık 7 milyar dolarlık piyasa değeri bulunuyor.
754.7 milyon dolarlık bir değer düşüşü açıklayan şirket, bu bitcoinlerin defter değerinin 2.4 milyar dolar olduğunu belirtti.
Faaliyet raporunda yapılan açıklamalara göre MicroStrategy, “bitcoin stratejisini uygulamayı sürdürebilmek adına, ek sermaye toplamak için elde edeceği fırsatları gözden geçirmeye devam edecek”.
Şirketin CEO’su Michael Saylor, hissedarlarla birlikte katıldığı toplantıda bitcoin’in MicroStrategy hissedarları için “harika” bir uzun vadeli yatırım tercihi olduğunu ve şirket olarak ellerindeki bitcoinleri satmak gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi.
Bitcoin’in kurumsal yatırımcılarla benimsenmeye devam ettiğini belirten Saylor, yakın zamanda Bitcoin’in Türkiye için umut taşıyabileceğini söylemişti.
Saylor’ın, MicroStrategy’nin rezervindekilerden bağımsız olarak kişisel portföyünde 17.732 tane BTC’si bulunuyor. Bunları ortalama 9.882 dolarlık birim fiyatından satın alan Saylor, henüz hiçbirini satmadı.
Amerikan bankalarına kripto para konusunda netlik kazandırılabilir
ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) Başkanı Jelena McWilliams, bankaların kripto para sektöründe nasıl bir rol oynayabileceği konusunda yasal açıklık getirmeye çalıştıklarını açıkladı.
Money 20/20 etkinliğinde konuşan McWilliams, “Benim işim bir yandan inovasyonun önünü açarken bir yandan riskleri hafifletmek ve [bü sürece dair] açık kurallar koymaktır.” dedi.
“Hedefim; insanlara mevcut kural ve politikalarımızın kripto varlıklara nasıl uyarlandığı, bankaların ne gibi faaliyetlerinde bulunmasına izin verildiği ve bu faaliyetlerde bulunan bankaları denetlerken ne gibi beklentilerimiz olduğu konusunda açık bir yol göstermektir.”
Federal Mevduat Sigorta Kurumu olarak kripto para konusunda birkaç aydır Federal Rezerv ve OCC ile iş birliği yaptıklarını söyleyen McWilliams, kripto paraları kapsayan faaliyetlerde bulunan bankaların hangi politikalara tabi tutulacağı konusunda çalışmalar yaptıklarını açıkladı.
Etkinliğin dışında Reuters’a bir röportaj veren McWilliams; kripto para sahibi müşterilerine saklama hizmeti vermek isteyen, kripto para kullanmak isteyen ve bunlardan teminat varlık olarak faydalanmak isteyen bankalara yasal düzeyde açıklık sağlamak istediklerini söyledi.
“Ben bankaların bu alanda yer almasına müsaade etmemiz, bunu yaparken riskleri yönetmemiz ve hafifletmemiz gerektiğini düşünüyorum […] Eğer bankaları dahil etmezsek, bu faaliyet bankaların haricinde gelişecek [ve] federal regülatörler onu regüle edemeyecek.”
140 milyon dolarlık olayda tahkime gidildi
The Block tarafından konu hakkında bilgi sahibi olduğu belirtilen kaynaklara dayandırılarak paylaşılan bir habere göre Avrupa’daki bir yatırımcı, Binance’e karşı Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) aracılığıyla tahkim yoluna gitti.
Borsadaki fonlarının Kasım 2020 tarihinde haksız yere tasfiye edildiğini öne süren yatırımcı, değeri 140 milyon doları aşan bir maddi kayıp için karşılık bekliyor.
Tahkim sürecinin İsviçre’de başlatıldığı ve süreçte dünya genelinden Binance ile bağlantısı bulunan 45’den fazla ismin geçtiği bildirildi.
Milletlerarası Ticaret Odasının tahkim kurallarına, uluslararası ticari ihtilafların çözümü için etkili bir yol olarak başvuruluyor. Tahkim yeri olarak özellikle Londra, Paris, Cenevre, Singapur, New York ve Zürih ön plana çıkarken, Türkiye de birkaç kez tahkim yeri olarak belirlenmiştir.
Tahkime giden Avrupalı yatırımcı, Binance’in kendisini kendi çıkarlarıyla çatışacak şekilde yüklü miktarda kripto para satmaya zorladığını iddia ediyor. Binance’in otomatik tasfiye sistemini konu alan yatırımcı, söz konusu likiditasyonun Binance için bir çıkar çatışması doğurduğunu da öne sürüyor.
Binance henüz iddialar hakkında bir açıklama yapmadı.
Yatırım danışmanlık şirketine 450 milyon liralık operasyon
Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, geçen hafta Trabzon merkezli 12 ilde eş zamanlı operasyonlar gerçekleştirdi.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının nitelikli dolandırıcılık yapıldığı iddiasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında yapılan operasyonlarda 18 şüpheli gözaltına alındı.
Ulusal medyanın aktarımına göre yetkililer, Ankara merkezli İmer Group Yatırım Danışmanlık şirketi hakkında yaklaşık 4 aydır teknik ve fiziki çalışma yürütüyordu.
Yönetim kurulu başkanlığını B.Ş.’nin yaptığı şirketin kuruculuğunu, onun babası Z.Ş.’nin üstlendiği açıklandı.
İddialara göre şirket kripto paralara, borsaya ve yabancı yatırım fonlarına yatırım yaparak %15-20 aralığında getiri sağlama vaadiyle insanlardan yaklaşık 450 milyon lira para topladı.
Şirketin yeni müşteri getiren müşterilerine birkaç ay boyunca ödeme yaptığı ve müşteri kitlesini bu şekilde büyüttüğü, daha sonra ise ödemeleri kestiği bildiriliyor.
12 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda şüpheliler B.Ş. ve Z.Ş.’nin yanı sıra şirketin Trabzon, İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Kocaeli, Çorlu temsilcileri ile şirketin bilgisayar uzmanının, bir oyun şirketi sahibi, bir inşaat şirketi sahibi, bir telefon operatör şirketindeki müşteri ilişkileri yöneticisi ve dört özel harekat polisinin gözaltına alındığı bildirildi.
8 şüpheli hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan adli kontrol talebinde bulunuldu. Bir diğer 8 şüpheli hakkında yine nitelikli dolandırıcılık suçundan tutuklama talebinde bulunuldu.
Mahkeme şirketin kurucusu Z.Ş. ile şirketin yönetim kurulu başkanı olan kızı B.Ş.’yi tutuklayarak Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderdi.
Kore’nin kripto para sektöründe kurumsal hareketlilik
Yerel kaynakların haberine göre Güney Kore’deki öğretmenlerin kredi kooperatifi, önümüzdeki yılın ilk yarısından itibaren bitcoin ile bağlantılı ürünlere yatırım yapmayı planlıyor.
Yönetimi altında 40 milyar dolar değerinde varlık bulunduran The Korean Teachers’ Credit Union’ın planı bitcoin’e doğrudan yatırım yapmaktansa bitcoin fiyatını izleyen spot borsa yatırım fonlarına yatırım yapmak.
Yerel kaynakların aktarımına göre kredi kooperatifi, gitgide “daha ana akım bir yatırım varlığı” haline geldikleri için kripto paralara yatırım yapmak istiyor.
Güney Kore’de genelde geleneksel ürünlere yatırım yapan emeklilik fonları şu ana dek portföylerinde kripto paralara hiç yer vermedi. Öğretmenlerin kredi kooperatifinin ne boyutta yatırım yapmayı planladığının bilinmediği belirtildi.
Facebook ifşacısı, kripto yatırımcısı çıktı
Facebook’un iç yazışmalarını ve belgelerini ifşa eden eski şirket çalışanı Frances Haugen, The New York Times’a verdiği röportajda kripto para yatırımcısı olduğunu açıkladı.
Politico’nun geçen haftaki haberinde, Haugen’ın eBay’in kurucusu, milyarder Pierre Omidyar’dan maddi destek aldığı bilgisi aktarılmıştı.
Facebook’taki işinden mayıs ayında ayrılan ve Porto Riko’ya giden Haugen, Omidyar’ın desteklediği kar amacı gütmeyen kuruluşlardan yalnızca seyahat ve benzeri masraflar için yardım aldığını, kalan masraflar için kendi maddi kaynaklarının olduğunu söyledi.
“Yakın gelecek için durumum iyi çünkü doğru zamanda kripto satın aldım.” diyen Haugen, Porto Riko’ya da “kripto [ekosisteminden] dostlarına” eşlik edebilmek için gittiğini belirtti.
Porto Riko, sermaye kazançları için uyguladığı vergi rejimi ile bir vergi cenneti olarak ön plana çıkıyor.
Frances Haugen, Facebook’un belgelerini Wall Street Journal’a aktardığı dosyalarla ifşa etti. Belgelerde yer alan bilgilere göre Facebook, kullanıcılarına sunduğu bazı hizmet ve ürünlerin kullanıcılar açısından zararlı olduğunu (örn. gençlerin akıl sağlığını olumsuz yönde etkilemek) bilmesine rağmen bu sorunları gidermek için bir adım atmadı.
Kimliğini bu ayın başında katıldığı 60 Minutes programında açıklayan Haugen, kamunun çıkarlarıyla Facebook’un çıkarlarının “sık sık çatıştığını” ve Facebook’un kendi çıkarlarına öncelik verdiğini (örn. para kazanmak) öne sürüyor.