MERKEZİYETSİZ FİNANS (DeFi) ÜZERİNE -1
Son yıllarda kripto paralara olan yatırım büyük bir hız kazanmış durumda. İnsanlar Merkeziyetsiz Finans’ı keşfetmiş ve yatırımlarını bu yöne kaydırmış durumda. Peki, biz DeFi’nin ne olduğunu biliyor muyuz? DeFi’nin derinlerine gelin beraber dalalım.
[TOC]
DeFi Felsefesi
Defi’nin ana düşüncesi aracıları ortadan kaldırmaktır.
Felsefeyi, var olan bir şeyin neden ve nasıl gibi sorular sorarak bilimsel olarak açıklanması diye tanımlayabiliriz. Her ne kadar bir filozof olmasam da (bu çok iddialı olur benim için) en azından bu sorulara cevap vermeye çalışarak ana mantığı kavrayabiliriz.
DeFi neden aracıları ortadan kaldırıyor? Bu soruya cevabım aslında blok zincirin yaratılmasındaki ana düşüncenin aynısı diyebilirim. Hatta biraz daha ileri giderek internetin icadındaki ana düşünce de buydu denilebilir.
İnternet aslında bilgiye erişimde aracıları ortadan kaldırmak ve daha hızlı bilgiye ulaşmak için kurulmuştur. Yaşı benim kadar olan okuyucular hatırlayacaktır; internet ülkemize gelmeden önce bir bilgiye ulaşmak için kütüphaneye gidip ansiklopedileri taramak gerekiyordu. Öyle her ansiklopedi veya kitap bulunduğunuz ilçedeki ya da ildeki kütüphanelerde de bulunmuyordu. Belki de üniversitelerin kütüphanelerine gitmek, o konuyla ilgili kaynakçaları ve konu kataloglarını taramak ve kitaba ulaştıktan sonra ilgili bölümünü bulmak ve bilgiye ulaşmak gerekiyordu.
Geçecek zamanı siz düşünün. İnternet sayesinde bir bilgeye ulaşmak için saniyeler harcıyorsunuz. O bilgiye hemen ulaşabiliyorsunuz. Her bilgi internete anında yükleniyor. Dünyanın çeşitli yerlerine dağıtılmış bilgiyi anında ekranınızda görebiliyorsunuz. İşte bize internetin getirdiği şey, kütüphane gibi aracıları ortadan kaldırarak bilgiye direkt erişim oldu. Çünkü bilgi kimsenin tekelinde olmamalıydı. Bu felsefeyle paralel olarak diğer alanlarla beraber finans çevresi dijitalleşmeye başladı. Bankaların interaktif diye tabir ettiği dijital şubeleri ortaya çıktı.
Blok zinciri ise bireylerin finansal hakkını elde edebilmesi için aracıların ortadan kaldırılması felsefesiyle ortaya çıktı.
Dünya çapında yaşanan ekonomik krizler (özellikle 2008 krizi) finans şirketlerinin ettiği zararları bireylerden çıkartmıştı. Devletler, marka olmuş şirketlerin batmaması için zararları telafi ettiler. Şirketler kendini kurtarırken bireyler bunu yapamadı. Bu duruma tepki olarak Satoshi Nakamoto, şifreleme teknolojisini de kullanarak herhangi bir merkezi otoriteye bağlı kalmadan piyasa güveninin internet ortamına aktırılmasını sağladı.
Şimdi geldiğimiz noktada DeFi, dijitalleşmeyle beraber piyasanın aslan payını elde eden bankalar veya finansal aracı kurumları ortadan kaldırmayla bireylerin de bu aslan payında eşit olarak pay almasını amaçlıyor.
Daha demokratik ve eşitlikçi bir felsefe güdüyor denilebilir. Blok zinciri teknolojisi bize daha demokratik ve eşit bir organizasyonunu (DAO) nasıl sunacak bu da diğer yazımızın konusu olacak.
Bu felsefeyi anladıktan sonra genelde bana sorulan soruları ve vermeye çalıştığım cevapları aşağıda bulacaksınız. Umarım bu konuyu anlamanızda faydalı olur çünkü DeFi birçok konuda yeni ufuklar açmıştır.
DeFi Nedir?
Merkezi Olmayan Finans (DeFi), aracı sistemleri kaldıran bireyler arası konsepte dayanmaktadır. Herhangi bir kişinin, dünyanın herhangi bir yerinden, aracı kurumlara ihtiyaç duymadan borç alma, borç verme ve kripto para varlıklarına yatırım yapmasına olanak sağlar.
Yeter ki internet bağlantısı olsun. DeFi, bu felsefesi ve blok zinciri üzerinde kendi otonom akıllı sözleşme teknolojisini kullanarak finansı demokratikleştirir ve bankalar, aracı kurumlar ve banka dışı finansal şirketler gibi geleneksel merkezi kurumların yerini alır.
Akıllı Sözleşme Ne Demek?
İki taraf arasında dijital bir anlaşma görevi gören bilgisayar kodudur. Akıllı sözleşme blok zinciri ağında çalışır ve halka açık bir veri tabanında saklanır, değiştirilemez.
Blok zinciri üzerinde akıllı sözleşmeler, üçüncü bir tarafa gerek duymadan otomatik olarak işlem yapar. Bireyler arası işlem, yalnızca sözleşmedeki koşullar karşılandığında kapatılır. DeFi hizmetlerine erişim sağlamak için yatırımcılar, bir cüzdan vasıtasıyla bu akıllı sözleşmelerle iletişim kurarlar.
Kendi başına bir akıllı sözleşme sadece bir tür işlem için kullanılabilir. Aynı anda farklı tür işlem yapmak için uygulama kullanmak gerekecektir. İşte blok zinciri üzerindeki akıllı sözleşmelerle daha sofistike finansal işlem yapmak için merkezi olmayan uygulamalar (dapp) geliştirilmiştir. Bunlar da aslında bir yazılımdır.
Bitcoin İle DeFi Arasındaki Fark Ne?
Bitcoin kendi blok zinciri olan, yatırım ve tasarruf aracı olarak kullanılan merkezi olmayan bir dijital para birimidir. Oysa ki DeFi, Bitcoin ve Ethereum gibi halka açık blok zincirleri üzerine kurulmuş finansal hizmetleri tanımlayan bir konsepttir. Ama felsefe olarak birbiriyle benzerdir.
DeFi İle Neler Yapılabilir?
Yukarıda belirtilenler gibi DeFi, bankaların katılımı olmadan finansal hizmetler sağlamak için kripto para birimleri ve akıllı sözleşmeler kullanır.
Daha fazla dApp eklenmesiyle DeFi alanında yapabileceklerimiz artmaya devam ediyor. DeFi’nin popüler kullanımları arasında dünyanın herhangi bir yerine para göndermek (az zamanda ve uygun fiyata), kripto cüzdanlarını kullanarak kripto paralara yatırım yapmak ve bu paralardan tasarruf elde etmek (geleneksel bir bankadan daha yüksek getiri elde etmek), bireyler arası düzeyde borç alma ve borç verme, anonim olarak ve istediğiniz zaman 7/24 kripto para ticareti yapmak, hisse senetleri, fonlar, diğer finansal varlıkları temsil eden token ve NFT’lere yatırım yapmak sayılabilir.
Peki, Nasıl Para Kazanılır? (CEX/DEX)
DeFi hayatımıza girmeden önce kripto para yatırımları sadece merkezi borsalardan (CEX) yapılabiliyordu. Üye olup kimliğinizi doğruladıktan sonra kendi banka hesabınızdan para göndererek emir defteri üzerinden kripto para satın alabiliyorsunuz.
Ayrıca marjin ve kontratlı işlem de yapabiliyorsunuz. Başka cüzdanlara para gönderebiliyorsunuz. Bu zaten hepimizin bildiği konular. Ancak yukarıda belirtildiği gibi dapp’lerin kullanılmaya başlamasıyla beraber hayatımıza yeni bir borsa çeşidi girdi: Merkeziyetsiz Borsalar (DEX).
Otomatik Piyasa Yapıcı (AMM) adı verilen bir teknoloji yardımıyla merkezi borsalarda emir defterlerinin yaptığı görevi bir akıllı sözleşme devraldı. Likiditeyi sağlamak için yine bir kod olan likidite havuzları oluşturuldu.
Yatırımcılar bu likidite havuzlarına elinde bulundurdukları tokenları kilitleyerek ciddi miktarda pasif gelirler elde etmeye başladılar. Bu hizmete erişim ve kullanımı kolay ve engelsiz olduğundan insanların ilgisini çok çekti ve halen bu sayede para kazanan çok sayıda insan mevcut.
Buradaki ana mantık kullanıcıların paralarını havuza yatırması (borç vermesi) ve karşılığında parasının kirasını yani faiz almasıdır. DEX’ler yatırımcıların güvenini sağlamak için akıllı sözleşmelerle tutulan toplam kilitli değeri (TVL) kullanır.
Konu uzun olduğundan şimdilik burada kesiyorum. Bu yazının ikinci bölümünde DeFi’deki riskler ve geleceği hakkında görüşlerim olacak…