Kripto para borsaları, yeni bankalar mı olacak? Forbes ödüllü girişimci Yusuf Berkan Altun anlattı

Kripto para borsaları, yeni bankalar mı olacak? Forbes ödüllü girişimci Yusuf Berkan Altun anlattı

Kripto paraların bankacılık sektörünü kökünden değiştireceği öteden beri dile getirilen bir teori. Son yıllarda bunun yavaş yavaş gerçekleşmeye başladığına dair belirtiler var. Özellikle Wall Street’in dev bankacılık kuruluşlarının geçen seneden bu yana sektöre dönük yoğun ilgisi, daha önce uzak durmayı seçtikleri bu teknolojinin kalıcı olacağını değerlendirdiklerini gösteriyor. Nitekim pek çok üst düzey yöneticiden de bu yönde açıklamalar gördük.

Bu noktada önemli bir soru karşımıza çıkıyor: Bazı kripto para borsalarının bankaları satın almaya başlaması, yanı sıra bankacılık lisansları edinmeleri ile birlikte kripto para borsaları yeni bankalar mı olacak?

2016 yılından bu yana İsviçre’de kripto para kuruluşlarına danışmanlık veren Forbes ödüllü girişimci Yusuf Berkan Altun’a göre bu mümkün ancak bunun için borsaların geçmişe dönük defterlerini açmaları gerekiyor.

“Geçmişe dönük defterlerini açmalılar”

Kripto para borsaları, geleneksel bankaları teknoloji ve yatırımlarıyla geride bırakıyor, peki borsalar banka haline gelebilir mi?

Var olan kripto para borsaların bir çoğu uzun yıllardır operatif olarak çalıştıkları için İsviçre, İngiltere ve Amerika gibi güçlü finansal altyapısı olan ülkelerde lisans almakta zorlanıyorlar. En başlı sebeplerden birisi, bu borsalarda yıllardır yapılan işlemler ve eskiye dayalı bir muhasebenin bulunmaması olarak gösteriliyor. Gelecekte kripto para borsaları banka haline gelmek istiyorsa geçmişe dönük defterlerini açmaları gerekiyor.

“Bankalar kripto para borsalarına göre daha muhafazakar”

Geleneksel bankalar ile kripto para borsaları arasındaki fark nedir?

2016’da Avrupa’da bir çok banka, kripto para işlemleri yapan kişi ve şirketlere bloke koyup 50 sayfalık soruşturmalar açtı. 2021 yılında bu bankalar kripto paraların halk tabanında adapte edilmesiyle birlikte yoğun sosyal baskıya maruz kaldılar. Her geçen gün geleneksel bankaların kripto paralara adapte olmaya çalışıp, müşterilerine yatırım fırsatı sunmaya çalıştığına şahit oluyoruz. Geleneksel bankalar, bilmediği ve onlara zarar vereceklerini düşündükleri her şeye karşı çıkarlar. Kripto para kuruluşları ise yeni teknolojiye adapte olup yatırım yapmayı ve yaptırmayı teşvik eder. Ben en güçlü farkın bu olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında tabi ki daha hızlı ve ucuz işlem ücretleri, Blockchain tabanlı güvenli teknolojileri ve benim bakış açımdan sorarsanız ‘boomer’ların olmadığı bir hiyerarşik yapı.

“Lisans verirken ince elenip sık dokunuyor”

Kripto para şirketleri nasıl lisans alıyor?

Aslında şu an İsviçre, Singapur ve Cebelitarık gibi bir çok ülkede bu tarz lisanslar çıkmaya başladı. Tabii en güçlü isimlerden biri bence İsviçre merkezli Sygnum Bank. Geleneksel banka lisansları artık kripto paralara adapte edildiği için İsviçre’de bu tarz bankaların daha çok gelişeceği ve kurulacağından şüphem yok. Son zamanlarda Elektronik para ve kripto para şirketleri için ‘Fintech License’ adı altına yeni bir banka lisansı daha çıkarıldı. Tabii yatırımcılar ve müşterilerin zarar görmemesi için bu lisansların maliyeti bir yana, şirket içi yapı dinamikleri ve yetkileri o kadar dağınık tutuluyor ki FINMA tarafından, kolay kolay herhangi bir borsa yada fintech şirketi gidip bu lisansları alamıyor.

“Borsalara da bankalara da ihtiyacımız var”

Kripto para ve blockchain ideoloji ve işleyişi banka yapısıyla çelişmiyor mu?

Tabii ki ben de isterim bankanın ya da başka bir kurum olmadan insanların kendi arasında para yada farklı bir dijital değer transferi yapmasını ve saklamasını. Lakin toplumun iyi insanları olduğu gibi art niyetli olanları da azımsanmayacak kadar çok. Bu yüzden bence gerekli regülasyona tabi olup, güvenceyi sunan ve şeffaf şekilde çalışan borsa ve bankalara ihtiyacımız var. Yoksa çok bilinen hırsızlık hack vb. gibi vakalar yaşamamız kaçınılmaz.

“Regülasyon ihtiyacının en iyi örneği Tether”

Lisans ve regülasyonların gerekliliğinin en iyi örneğini bence Tether’de görüyoruz. Birçok konuda bütün piyasayı yanıltıcı veriler paylaştılar. Merkez bankası gibi davranan bir şirket olmasının yanı sıra, karşılığı tuttukları fonları da şeffaf şekilde paylaşmaktan yıllarca çekindiler. Milyarlarca dijital dolar basarak piyasaya likidite sunuyorlar ve bu dolarların arkasında sabit bir değer yok. Stabil coin denmesine rağmen yaklaşık 80 milyar dolar piyasa değerine sahip şirketin hazinesine tek milyar haneli rezerv mevcut. Yatırımcıları ve kripto ekosistemini böyle her an çökmeyle karşı karşıya olan, şeffaflıktan uzak şirketlerden korumamız gerektiğini düşünüyorum.

“İlk adımı yakında atmayı düşünüyoruz”

Uzun zamandır bu düşünceleri projelerimize uygulamak istiyordum ve yakında Türk girişimci olarak kripto sektöründe lisanslar ile güven ve istikrar sağlayan şirketlerden biri olmak için ilk adımı atmayı düşünüyoruz. Bu konuda İsviçre’de lisans başvuru süreçlerimiz devam ediyor.

“Kripto para dünyası Türkiye için büyük fırsat”

Son olarak Türkiye’deki kripto para sektörü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye için kripto para dünyası büyük bir fırsat. Aynı şekilde kripto paraların da Türkiye ekonomisi için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Malta’nın 2017’den beri sadece kripto konferanslarından yaptığı gelirler örnek alınabilir. Cumhurbaşkanlığının hem sektördeki insanları hem de kripto para borsalarının fikrini alıp bir altyapı sunacağına inanıp yakın zamanda bunu hayata geçireceğinden şüphe duymuyorum.

uzmancoin.com

Exit mobile version