Temeli eskiye dayansa da son zamanlarda tekrardan gündeme gelen web 3.0 nedir ve neyi amaçlamaktadır?
Kripto varlık ekosisteminin temel yapı taşını oluşturan ve yaklaşık 3 trilyon dolarlık bir piyasa yaratan blockchain teknolojisi, 2009’da Bitcoin‘in piyasaya sürülmesiyle birlikte ilk defa somut bir şekilde hayatımıza girdi. Bitcoin, merkeziyetsiz yapısı ve sınırlı arzı ile geleneksel finans sistemine bir tepki olarak ortaya çıktı. Süreç içerisinde, Ethereum blok zincirinin getirdiği “akıllı kontrat” kavramıyla da bu yeni teknoloji kendi içinde evrildi. Akıllı kontratlar da merkeziyetsiz finans protokollerinin geliştirilmesini sağlayarak DeFi ekosistemini yarattı. Ardından ERC-721 standardı, eşsiz benzersiz token olan NFT’leri doğurdu. Facebook’un ismini “Meta” olarak değiştirerek Metaverse alanında yoğun bir çalışma yürüteceğini duyurması ile de bu sefer Metaverse ve hemen ardından Web 3.0 konuşulmaya başlandı. Web 3.0 veya bir başka tabirle Web 3’ün anlaşılabilmesi için ilk önce Web 1.0’ın ve Web 2.0’ın kavranması gerekmektedir.
İçerik Rehberi
Web 1.0 ve Web 3.0 SüreçleriWeb 3.0 Nedir?Bazı Web 3.0 ProjeleriFilecoin (FIL)Helium (HNT)Audius (AUDIO) Web 1.0 ve Web 3.0 Süreçleri Web 1.0 kavramı, internetin hayatımıza ilk girdiği zamanki formunu temsil eder. Web 1.0 sürecinde yalnızca sayısı oldukça az Web siteleri vardı ve kaynak sayısı bir hayli düşüktü. Web 1.0 sürecinde internet, statik bir yapıya sahipti. Yani bu süreçte veri akışı, tek yönlüydü. Kullanıcılar, internette sınırlı sayıda web sitesinden sınırla sayıda yazı okuyabiliyor ama okudukları yazıya herhangi bir yorum yazamıyorlardı. Kullanıcılar, bu süreçte herhangi bir arkadaşına veya akrabasına mesaj gönderemiyor kendi içeriklerini kolaylıkla oluşturamıyordu. Ancak kısıtlı imkanlara rağmen web 1.0, büyük ölçüde henüz iş modellerinin olgunlaşmamasından kaynaklı internetin en güvenli olduğu süreç olarak sayılıyordu. Ardından Facebook ve Messenger’ın piyasa sürülmesi ve yaygınlaşması ile birlikte, web 2.0 süreci başladı. Zaman içerisinde WhatsApp, Instagram, Twitter, Youtube ve Google gibi şirketlerin kurulmasıyla da web 2.0 süreci iyice olgunlaştı. İnternet, web 2.0 sürecinde statik olmaktan çıkıp dinamik bir yapıya kavuştu. Web’teki veri akışı, artık çift yönlüydü. İnsalar çok sayıda web sitesinden, istediği herhangi bir konuda araştırma yapabiliyor, kendi içeriklerini kolayca oluşturabiliyordu. Twitter’ın faaliyete girmesiyle kullanıcılar, web sitesi oluşturmak zorunda olmadan da sosyal medya hesaplarından kendi fikirlerini yazabilmeye başladı. Kullanıcılar, Instagram ile görsel içerikli paylaşımlar yapabilme, WhatsApp ile de dijital mecrada yakınlarıyla kolayca iletişim kurabilme olanağına kavuştu. Özellikle geniş iş modelleri yaratan Youtube, burada bir hayli önem kazandı. Yalnızca bir akıllı telefon, internet bağlantısı ve bir de Youtube hesabı olan her birey ,bir nevi yayıncı olabilme imkanına sahip oldu. İnternetin olmadığı şartlarda belki de başka bir iş yapabilecek milyonlarca kişi, bu mecra aracılığıyla yeteneklerini sergileme ve yeteneklerinin karşılığını alabilme şansı buldu. Kredi kartıyla bitcoin ve kripto para satın almak için Cex.io’ya bu linkten üye olarak komisyon avantajlarından yararlanabilirsiniz. İnternetin sağladığı bir dizi büyük yenilik ile birlikte web 2.0 sürecinde birtakım olumsuzlukların da meydana geldiği, artık herkesin bildiği ve üzerine yorumlamar yaptığı bir realiteye dönüştü. Süreç içerisinde internet, sayısı 10’u geçmeyen teknoloji şirketinin tekeline girdi. Hemen hemen herkesin bileceği üzere, belirli bir zaman sonra bu mecralarda geliştirilen iş modelleri çokça tartışıldı. Şirketler, bu kapalı devre internette veri madenciliği yaparak reklam verenlerden çok yüksek rakamlarda gelirler etmeye başladı. Birtakım kişisel bilgiler ile elde edilen gelirler, hemen hemen her teknoloji şirketi için bir gelir modeline dönüştü. İlk olarak 2000’li yılların başında konuşulmaya başlanan Web 3 süreci, son dönemlerde tekrardan yoğun bir odak noktası haline geldi. Web 3.0 Nedir?