Vitalik Buterin Twitter’dan çok tartışma yaratacak bir flood yazdı. Geçmişe yönelik fikirlerinin bugün değiştiğini belirten Ethereum kurucusunun Bitcoin eleştirileri de dikkat çekti.
Buterin’in Twitter’dan yazdıkları şu şekilde:
Herkese mutlu yıllar… Bugün, son 10 yılda yazdığım bazı konularla ilgili bugün ne düşündüğüm hakkında küçük bir tweet-fırtınası yapmayı düşünüyorum.
2013’te yazdığım bir yazıda Bitcoin’in İranlılar ve Arjantinlilere nasıl yardım edebileceğini anlatmıştım. Buradaki anafikir, Bitcoin’in sansüre karşı dirençli olması ve uluslararası olacak şekilde fayda sağlamasıydı. 21 milyonluk arzı değildi. Buna ek olarak sabit coin’lerin de gelişeceğini düşündüğümü söylemiştim.
“USDT adaptasyonu çok fazla”
Geçen hafta ise Arjantin’e gittim ve o günkü söylediklerimin doğru olduğunu gördüm. Kripto para adaptasyonu ülkede yüksek ancak sabit coin adaptasyonu da gerçekten çok yüksek. Birçok işkolu USDT ile çalışıyor. Tabii ki ABD doları daha fazla kötüye gidiş sinyali verirse, o zaman işler değişebilir.
Yazdığım başka bir yazıda ise Bitcoin hizmetlerinin her geçen gün daha fazla regüle olmasının sonuçlarına değinmiştim. Buradaki temel argüman da, Bitcoin’in hangi yasal kategoride olup olmadığına bakmadan, akıllı şekilde değil, teknolojik olarak sansüre karşı dayanıklı biçimde devletlere direnmesiydi.
“Bitcoin hayatta kalır ama gelişemez”
Bugünkü görüşlerim ise şu şekilde: Bitcoin’in merkeziyetsizliği, ona karşı yaratılacak çok düşmanca bir regülasyon ortamında bile onun hayatta kalmasını sağlayacaktır. Ancak bu ortamda gelişme gösteremez. Başarılı sansür direnci için, teknolojik sağlamlık ve kamu meşruiyetinin birleşimi gerekir.
Dürüst olmak gerekirse, 2015 yılına ait olan PoS ve sharding tahminlerim yanlış ve gülünçtü.
Peki buradaki temel hatam neydi? Sanırım, yazılım gelişiminin karmaşasını, PoC ile 2014 dönemi fikirleriyle oluşan uygun bir üretim uygulaması arasındaki farkı fazla küçümsedim. Mesela, 12 boyutlu hiper-küpler…
Hem son halinin hem de buraya ulaşmak için gidilen yolun basitliği açısından bugün, Ethereum araştırma ekibi baistlik konusuna çok daha fazla önem vermektedir. Pragmatik uzlaşmaların daha fazla takdir edilmesi gerekir.
“İşlem ücretlerinin hala 5 sent olması gerektiğine inanıyorum”
Bugün hala, “İnternetin parasının işlem başına ücreti 5 sentten fazla olmamalıdır” yorumumun %100 arkasında dursam da, bu 2017 yılının düşüncesiydi. Şu anki hedefimiz de buraya gelebilmek. Bu yüzden ölçeklenebilirlik konusunda hala çok çalışıyoruz.
‘Sharding’ konusunda da hiçbir olumsuzluk olmadan yolumuza devam ettiğimizi söyleyebilirim.
*Blockchain 1.0: her düğüm her şeyi indirir ve fikir birliği de vardır
*BitTorrent: her düğüm yalnızca birkaç şey indirir, ancak fikir birliği yoktur
*İdeal: BitTorrent benzeri verimlilik ancak blok zinciri benzeri fikir birliği…
“2013 yılında hisse kanıtı konusunda iyimser hale geldim”
2012 yılında iş kanıtının enerji harcaması konusunda özür dileyen biriydim. Ancak iyi ki, 2013 yılında hisse kanıtı konusunda iyimser hale geldim. Bunun iyi bir alternatif olduğuna inandım. Bu durum aslında, sahip olduğum daha geniş bir entelektüel evrimi yansıtıyor:
‘X savunmam gereken şeydir, bu yüzden X için uygun olan her şey doğru olmalıdır’dan ‘X’i seviyorum ama X’in kusurları var ve Y onları düzeltiyor, bu yüzden ben şimdi X+Y’yi destekliyorum’
“Altcoin’leri önceden de seviyordum”
Altcoin’ler bu kadar iyi olmadan önce de onları seviyordum. 2013’te, Ethereum’dan 2 ay önce yazdığım iki yazıda şunları belirttim;
*Farklı zincirler, farklı hedeflere götürür
*Çok fazla zincire sahip olmanın maliyeti azdır
*Ana ekibin hatalı kişilerden oluşmasına karşı bir çözüm yolu oluşturulmalı
Bunlara katılıyor musunuz? Yukarıdaki argümanların çoğu, bugün çok daha az savunulabilir durumda… Çünkü zincirler daha evrensel, uygulamalar daha karmaşık ve bu da köprülemeyi daha riskli hale getiriyor ve 2. katmanda denemeler çok daha yapılabilir durumda… Ancak hala 2. katmanlarda bazı şeylerin yapılamayacağını düşünüyorum. Bu yüzden farklı 1. katman projelerine de hala yer var.
“BitcoinCash bir başarısızlık”
BitcoinCash konusunda çok daha iyimserdim. Ölçeklendirme savaşında büyük blokların, küçüklerine oranla daha önemli olduğu tartışmasına katılıyordum. Bugün ise BCH’yi daha çok bir başarısızlık olarak sayabilirim. Buradaki ana fikrim de, bir isyan etrafında kurulan topluluklar, uzun avdede zor dönemlerden geçerler. Çünkü cesareti, bir yetkinlikten daha önde tutarlar. Daha akıllı bir yoldan gitmek yerine, direnişin etrafında toplanırlar.
2016 ve 17’de, birine Uniswap’ı inşa etmesi için cesaret vermiştim. Açıkçası o paylaşımlarımla da gurur duyuyorum 🙂
“Gerçekten basit ve aptalca bir şey yap” fikrini burada söylemiş olsam da, aynı şeyi ben PoS ve Sharding konularında fazla yapamadım. Bu çok uzun sürdü.
Ethereum teknik incelemesinde öngörülen uygulamalar:
*ERC-20 tarzı token’lar
*Algoritmik sabit paralar
*Alan adı sistemleri (ENS gibi)
*Merkeziyetsiz dosya saklama ve bilgi işlem
*DAO’lar
*Para çekme limiti olan cüzdanlar
*Oracle’lar
*Tahmin yapma piyasaları
2014’te sabir coin’lerle ilgili de detaylı bir yazı yazmıştım. Bu yazının büyük bir kısmında, blok zinciri verilerini (ör. PoW farkı) sahte fiyat tahmini yapmak için kullanarak, oracle’sız bir sabit coin’e sahip olup olamayacağınız sorusunu ele almıştım.
“ABD doları çökerse sabit coin’ler sağlam kalabilmeli”
PoS değişimi nedeniyle bu konuda şıu anda daha kötümserim. Yeni oracle’lara ihtiyacımız var. Ve eğer biz ABD dolarının çöküşüne karşı sabit coin’leri sağlam yapmak istiyorsak, daha aktif bir yönetişime ihtiyacımız var.
Sonuçlar:
Politika ve büyük ölçekli insan örgütlenmesi hakkındaki fikirlerim o zamanlar daha safçaydı. Basit ve eksiksiz biçimsel modellere fazla odaklanmıştım ve kültürün zorluklarını tahmin etmemiştim. Ama şimdi ediyorum.
“Bitcoin maksimalistliğinden kaçmayı başardım”
Bitcoin maksimalistliğinin en çılgın noktalarından kaçmak için iyi içgüdülerim vardı. Ve birkaç küçük hata yapmama rağmen bunlardan çabuk kurtuldum. X’in yanlışlıklar yapması, X’e karşı yapılan isyanın da iyi gideceği anlamına gelmez. Bu da siyasetin zorluklarından biridir.
Şu anda, geçmişte olduğundan daha fazla basitliğe ihtiyacımız olduğunun farkına varmış durumdayım.