Stok Akış modeli bir kaynağın mevcut kullanılabilir stoğu ile üretim oranı arasındaki ilişkiyi ölçer. Genellikle değerli metallere ve diğer emtialara uygulanır ama bazı kişiler bu modelin Bitcoin’e de uygulanabileceğini düşünür.
Bu bağlamda Bitcoin nadir bulunur bir dijital kaynak olarak değerlendirilebilir. Bu analiz yöntemine göre, sahip olduğu benzersiz özellikler Bitcoin’i değerini uzun vadede koruyabilecek bir varlık haline getirmelidir.
Fakat, her model altında yatan varsayımlar kadar güçlüdür ve Stok Akış modeli Bitcoin’in değerlemesinin tüm yönlerini hesaba katamayabilir. Dahası, şu an itibariyle Bitcoin yalnızca on yıldan biraz daha uzun bir süredir piyasadadır. Bazı kişiler Stok Akış gibi uzun vadeli değerleme modellerinin daha güvenilir tahminler yapabilmek için daha büyük bir veri setine ihtiyacı olduğunu savunur.
Stok Akış modeli nedir?
En basit açıklamasıyla Stok Akış (SF ya da S2F) modeli, belirli bir kaynağın bolluğunu ölçmenin bir yoludur. Stok Akış oranı, rezervlerde tutulan kaynak miktarının, bu kaynağın yıllık üretim miktarına bölünmesiyle bulunur.
Stok Akış modeli genellikle doğal kaynaklara uygulanır. Altın örneğini ele alalım. Tahminler farklılık gösterse de Dünya Altın Konseyi bugüne kadar yaklaşık 190.000 ton altının çıkarıldığı tahmin etmektedir. Bu miktardan (yani toplam arz) stok olarak bahsedebiliriz. Bununla birlikte yer yıl yaklaşık 2.500-3.000 ton daha altın çıkarılır. Bu miktara ise akış diyebiliriz.
Bu iki miktarı kullanarak Stok Akış oranını hesaplayabiliriz. Peki bu oran tam olarak ne anlama gelir? Oran en temelde, belirli bir kaynaktan her yıl piyasaya toplam arza kıyasla ne kadar arzın girdiğini gösterir. Stok Akış oranı ne kadar yüksek olursa, piyasaya toplam arza oranla o kadar az yeni arz girmiş olur. Dolayısıyla, yüksek Stok Akış oranına sahip bir varlık teorik olarak değerini uzun vadede iyi bir şekilde korumalıdır.
Bunun aksine, tüketilebilir ürünler ve endüstriyel emtialar genellikle düşük Stok Akış oranına sahip olur. Bunun nedeni, değerlerinin yok edilmelerinden ya da tüketilmelerinden gelmesi, envanterin (stoğun) yalnızca talebi karşılamak için var olmasıdır. Bu kaynakların mal olarak değeri yüksek olmadığı için yatırım varlıkları olma konusunda genelde performansları zayıftır. Bazı istisnai durumlarda, gelecekte bir kıtlık olması bekleniyorsa fiyatlarda hızlı bir yükseliş görülebilir fakat normal koşullarda üretim talebi karşılamayı başarır.
Nadir bulunabilirliğin kendi başına bir kaynağın değerli olduğunu göstermediğini belirtmek önemlidir. Örneğin altın o kadar da nadir değildir, en nihayetinde bugüne kadar 190.000 ton altın çıkarılmıştır. Stok Akış oranı bu varlığın değerli olduğunu çünkü mevcut stoğa kıyasla yıllık üretimin görece az ve sabit olduğunu gösterir.
Altının Stok Akış oranı nedir?
Tarihsel olarak altın, değerli metaller arasında en yüksek Stok Akış oranına sahiptir. Peki bu oran nedir? Bir önceki örneğimizden devam edersek, toplam arz olan 190.000 tonu 3.200’e böldüğümüzde Stok Akış oranı olarak ~59 elde ederiz. Bu da bize mevcut üretim hızıyla 190.000 ton altını çıkarmanın yaklaşık 59 yıl alacağını gösterir.
Fakat her yıl ne kadar yeni altın çıkarılacağının yönelik tahminlerin yalnızca tahmin olduğunu unutmamak gerekir. Eğer yıllık üretimi (akış) 3.500’e yükseltirsek Stok Akış oranı ~54‘e düşer.
Hazır altından bahsediyorken bugüne kadar çıkarılan tüm altınların toplam değerini de hesaplayabiliriz. Bu değer bazı açılardan kripto paraların piyasa değerine benzerlik gösterir. Eğer bir ons altının fiyatını 1500 USD olarak alırsak, tüm altınların değeri 9 trilyon USD eder. Bu rakam kulağa çok gelebilir ama aslında tamamını bir küp haline getirseniz bu küpü bir futbol stadına sığdırabilirsiniz!
Buna kıyasla Bitcoin ağının en yüksek toplam değeri 2017’nin sonlarında 300 milyar dolara ulaşmıştır ve günümüzde de 120 milyar dolar diyarında seyretmektedir.
Bitcoin ve Stok Akış
Bitcoin’in nasıl çalıştığı anlaşıldığında, Stok Akış modelini Bitcoin’e uygulamanın neden mantıklı olabileceğini anlamak da o kadar zor olmayacaktır. Model en temelde bitcoinlere, altın ya da gümüş gibi nadir emtialarla benzer şekilde yaklaşır.
Altın ve gümüş genellikle değer saklama kaynakları olarak adlandırılır. Bu varlıklar teorik olarak görece nadir bulunabilirlikleri ve akışlarının düşük olması nedeniyle değerlerini uzun vadede korumalıdır. Dahası, bu varlıkların arzını kısa sürede önemli ölçüde artırmak çok zordur.
Stok Akış modelinin savunucularına göre Bitcoin de benzer bir kaynaktır. Nadir bulunur, üretimi oldukça masraflıdır ve maksimum arzı 21 milyon coinle sınırlıdır. Ayrıca Bitcoin’in arzının piyasa sürümü protokol seviyesinde belirlenmiştir, bu da akışı tamamen öngörülebilir hale getirir. Buna ek olarak, Bitcoin yarılanmaları (halving) ile sisteme giren yeni arz miktarı her 210.000 blokta bir (yaklaşık dört yıl) yarıya düşer.
Bu modelin savunucularına göre bu özelliklerin bir araya gelmesi değerin uzun vadede korunabilmesini mümkün kılan, son derece güçlü özelliklere sahip, nadir bulunan bir dijital kaynak yaratır. Modelin savunucuları buna ek olarak, Stok Akış modeli ve piyasa değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu da varsayar. Modelin tahminlerine göre Bitcoin’in fiyatı, devamlı olarak düşen Stok Akış oranı nedeniyle zaman içinde anlamlı bir artış göstermelidir.
Bitcoin’in Stok Akış oranı nedir?
Şu anda Bitcoin’in dolaşımda olan arzı yaklaşık 18 milyon ve yıllık yeni arzı yaklaşık 0,7 milyon bitcoindir. Şu an itibariyle, Bitcoin’in Stok Akış oranı 25 civarında seyretmektedir. Mayıs 2020’deki bir sonraki yarılanmadan sonra oran 50 civarına yükselecektir.
Aşağıdaki grafikten Bitcoin’in Stok Akışının 365 günlük hareketli ortalamasının ve fiyatının tarihsel ilişkisini görebilirsiniz. Grafikte Bitcoin yarılanmalarının tarihleri de dikey eksen üzerinde gösterilmiştir.